İngilizce | Türkçe | |||
---|---|---|---|---|
Common Usage | ||||
Yaygın Kullanım | by itself zf. | kendi kendine | ||
We are relying on it developing by itself up to 2004. Direktifin 2004 yılına kadar kendi kendine gelişeceğine güveniyoruz. More Sentences |
||||
General | ||||
Genel | by itself zf. | kendi başına (yardım görmeden) | ||
I hope that the House is capable of deciding by itself that the Charter should be applied in this Parliament. Umarım Meclis, Şart'ın bu Parlamento'da uygulanması gerektiğine kendi başına karar verebilir. More Sentences |
||||
Genel | by itself zf. | kendiliğinden | ||
The door opened by itself. Kapı kendiliğinden açıldı. More Sentences |
İngilizce | Türkçe | |
---|---|---|
General | ||
Genel | (for any desired thing) to come to (one) by itself f. | ayağına gelmek |
Genel | happen by itself f. | kendiliğinden olmak |
Genel | come into being by itself f. | kendiliğinden oluşmak |
Genel | end/finish by itself f. | kendiliğinden sona ermek |
Genel | all by itself zf. | başlı başına |
Idioms | ||
Deyim | in a class by itself expr. | türünün en iyisi |
Speaking | ||
Konuşma | can the dog get out of the house by itself? expr. | köpek kendi başına evden çıkabiliyor mu? |